28 Şubat 2011 Pazartesi

Sevgili hacker im;

Amacın ne bilemiyorum?? Kimsin ?? Merak etmiyorum?? Sen bunu hackle ben başkasını açarım.... Senin kanına bu kadar dokunacak burada ne var bilemedim. Kaçak dövüşme.. Kaçak dövüşme.. Burası okunan bir blog . Küfürü hakettin ama etmiyorum. Çünkü terbiyem müsait değil. Ama şuna söylüyorum sana. Allah cezanı versin.KORKAK.

22 Şubat 2011 Salı

Yeni bir nefes,

Yeni bir hava solumaktayım bugün. Yeni bir heyecan. Biraz korku , biraz endişe çokca mutluluk. Allah utandırmasın diye bir laf vardır ya; Ne olur beni de utandırmasın..

Diren, arayamadım affet. Koşuşturma ile geçti.
Momentus çok özledim. Burnuımda tütüyorsun ama inan hiç fırsatım olmadı. Ne olur sende affet.

Ben biraz daha seyrek ama hep burdayım. Ne bu bloğu kapatacağım ne de yazmaktan vazgeçeceğim. Sadece değişen hayatıma uyum sağlamam ve kendime zaman yaratmam gerekecek.

Nilü , Meltem ve Cisel  kalbim sizinle ..

Sevgiyle kalın.

18 Şubat 2011 Cuma

3 gün güldüm,:-))

Masada 6 kişiyiz. Bir ben, bir büyük patron birde Almanca bilen ama Almanlara Almanca bildiğini bildirmeyecek sevgili Ahmet( gerçek adı bende saklı). Karşımızda 2 adet has Alman bir adet aracı ve aynı zamanda tercüman.. Pazarlık başladı Almanlar konuşuyor tercüman tercüme ediyor. Ahmet Bey Almanların söylediği ve tercümanın tercüme etmekten çekindiği cümleye sinirlenip, sadece çok iyi Almanca bilenlerin bilebileceği bir değimi Almanca söyleyiveriyor. Hans , büyük bir öfke ile ayağa kalkıp parmağını Ahmet'e doğru uzatıp Almanca" Sen Almanca biliyorsun" diyor. Peki Ahmet ne yapıyor; Kafasını bilmiyorum anlamında sağa sola sallıyor. Peki ben ne yapıyorum; ağzımdaki çayı masaya püskürtüyorum...Yo yo Ahmet laz falan değil, Konyalı....

16 Şubat 2011 Çarşamba

Saçma sapan; sapla sapan;, sakla zaman

Saçma sapan hesap soruları deli ediyor beni. " Niye beni aramıyorsun?" Gerçeği söylediğimde kaldırabilecek misin?

Babam , "sapla samanı karıştırma" derdi. Şimdi yanımda olmasını ve "Babacım yardım et, gene sapla saman birbirin karıştı, üstelik onların arasında iğne arıyorum:-( " diye yardım istesem ne güzel olurdu.

Bu akşam kapağı kırmızı kareli kutunun içinden çıkanlara  inanamadım. Bir adet korse.. 34 bedenken aldığım içine nasıl girdiğimi hatırlamadığım ve o kadar zayıfken neden korse giymek istediğimi anlayamadığım, bu kaosun içinde ağrıyan karnımdan !! dolayı aldığım kilolara bakıp hüngür hüngür ağladığım.. Gerçeği hergün aynada tekrar tekrar görüp kendimden nefret ettiğim bu süreci kazasız atllatmayı umduğum, sevdiğim üzüldüğüm, baktığım gördüğüm görmediğim, sevm,,,,,,,

Kahve ve çukulatalı kek:-) ruhumu temizleyebilir..

Ben gittim.

9 Şubat 2011 Çarşamba

Bugün benim doğum günüm hem sarhoş olucam ama hastayım:-))

Sabah bademciklerimin ağrısı  ile uyandım 8.00 de. biraz da halsizlik.. Banyoya girip elimi yüzümü yıkamam zamanımı aldı. Normalde evden 15 dakikada çıkan biri olarak yarım saatte toparlanamadım. Ofisin olduğu binanın her tarafında inşaat var. Yıkattığın araba akşama çamur gibi oluyor ve hatta çalışan iş makinelerinin gürültüsünden çoğu zaman telefonda ki sesi duymuyorsun.. Ama bugün güneşin parlaklığından mıdır nedir ? Kulaklarıma  kadar vuran bademcik ağrısı ya da   sabah iş makinelerinin gürültüsü canımı sıkmadı. Bugün vucüdumun bir kademe sonra isyan bayrağını çekerek "beni yatır" moduna girmesine yüksek  moralle mani oldum. Çünkü   bugün benim doğum günüm. Bu saatte kadar (saat 13.09) bütün arkadaşlarım , dostlarım sevdiklerim sabah 8.00 itibariyle beni unutmadıklarını mesajla , telefonla maille kutlayarak beni çok mutlu ettiler. Ne kadar şanslı bir kadın olduğumu sayelerinde bir kere daha hatırladım.

Arıza bir kova burcu olarak:-)) bu sene ki doğum günü dileğim şunlardan oluşuyor ; 

 "Sağlığımla sevdiklerimle, sevdiklerimin sağlığı ile bol mangallı :-)) , bol gitarlı , mis eğlenceli , hafif alkollü, çokça gülerek" bir sene geçirmek istiyorum.. Para mı? parayla işimiz olmaaazzz:-)))

Sevgiyle,

6 Şubat 2011 Pazar

Güzel Kadınım Benim,

Hadi kalk,
Harekete geç ve dışarı çık.
Dışarı çık ve kendine ciciler al, süslen püslen,
O güzel vücuduna yakışır bir mini etek al mesela,
Mesela bir de uzun çizme,

Hadi kalk doğru kuaföre,
Makyaj ama gözlerinini güzelliğini kapatmayan,
Yanağındaki bal gamzesini saklamayan,
tatlı dalgalı bir saç ama benim sevdiğimden,

Hadi kalk harekete geç ve dışarı çık
Acele et olur mu?

Sonra birlikte çıkalım
Beyoğlu'na gidelim,
Mesela seninle ilk yemek yediğimiz restorana,
Oradan çıkıp barlara akalım,
Gidelim gülelim eğlenelim el ele sokaklarda yürüyelim
haytalık yapalım anlayacağın,
Hadi kalk harekete geç ve hazırlan,

Çünkü bugün; bizim evlilik yıldönümümüz,

Güzel kadınım benim,

M.C.Y..
04.02.2011

Rainy night in Paris - Chris De Burgh


Paris te evlendim bir sene önce dün:-) Nefis bir şarkı . Keyifle dinlemeniz dileği ile

Sevgiler..

İnsan olmak;

Kaç zaman öyle gazetede ki  resme  bakakaldığımı hatırlamıyorum. Hemen hemen bütün köşe yazarları ondan bahsediyor, hala. Yazılan yazıların acımasızlığı tüylerimi ürpertiyor. Midemi bulandırıyor.

 Bu dünyada hepimiz başka başkayız. Sevgilerimiz ,nefretlerimiz ,yemek kültürümüz, arkadaşlarımız, işlerimiz görgümüz. En çok birbirine benzeyen insanlarda bile en az 3 farkli görüş çıkar. Buna rağmen birbirimiz acımasızca eleştirmeyi hak sayarız. Bizim gibi yaşamayan bizim gibi düşünmeyen insanları asarız En acımasızca eleştirilerimizi yukarıya tırmanmış veya merdivenlerin ortasına gelmiş ve çok sevilen  insanalara yaparız. Onları, insan içine çıkamayacak duruma düşürmekten gizli bir zevk alırız.. Kişisel hırslarımızdan gözlerimizin döndüğünü ve etrafa ne kadar zarar verdiğimizi görmezden gelerek VİCDAN denilen kelimenin ne anlama geldiğini hatırlamaktan imtina ederiz. Sevmediğimiz kişiye saygı göstermeyi bilmeyiz.

Bu "insan olmak "sa ben insan olmak istemiyorum.

Kalbimi acıtan , muhtemelen ailesini perişan etmiş olan bu yazıların hepsi bir gün bu insanlar için yazılmayacağının garantisi yok..

Yok olan bir hayatın, annesiz büyüyecek bir bebeğin, kendisinin bile cevaplayamayacağı saçma sorulara maruz kalan ve acının en dibini yaşayan bir kocanın, evladını kaybetmiş bir annenin "AH" ını  ilerleyen zamanlarda nasıl  tutacağını göreceğiz..Çünkü ben inanıyorum ki "hesapların hepsi" bu dünyada görülüyor.

2 Şubat 2011 Çarşamba

Çok üzgünüm;

Sabah aldığım haberle cidden sarsıldım. Yakın akrabamı kaybettim sanki. Şaşırdım, affaladım, inanamadım. Ve tekrar anladım ki hayat incecik bir pamuk ipliğine bağlı.. Önce affedin. Sonrada sevdiklerinize sarılın. Çünkü yarın çok geç olabilir unutmayın.

Takdir ediyorum ;

Sezen Aksu - Sinanay - Sezen Aksu-Sinanay
Found at abmp3 search engine


Tefalin nutricook düdüklü tenceresini aldıktan sonra durmadan yemek yapmaya başlamam;
Aşureyi tam dört kez deneyerek sonunda tutturabilmem,
Hala platformlu ayakkabılardan nefret ediyor olmam ve inatla almamış olmam,
Sinirleri aldırmış gibi araba kullanmam,

Finalde ise;
Telefonda avaz avaz bağıran kadına sukunetle "bağırısanız sizinle iletişim kuramıyız" deyip telefonu yüzüne kapattığımda hiç sinirlenmemiş olduğumu   fark ettikten sonra,

ŞİNANAYDA ŞİNANAY HOPPPAAAA  ŞİNANAY

diyerek kendimi takdir ettim.