6 Şubat 2011 Pazar

İnsan olmak;

Kaç zaman öyle gazetede ki  resme  bakakaldığımı hatırlamıyorum. Hemen hemen bütün köşe yazarları ondan bahsediyor, hala. Yazılan yazıların acımasızlığı tüylerimi ürpertiyor. Midemi bulandırıyor.

 Bu dünyada hepimiz başka başkayız. Sevgilerimiz ,nefretlerimiz ,yemek kültürümüz, arkadaşlarımız, işlerimiz görgümüz. En çok birbirine benzeyen insanlarda bile en az 3 farkli görüş çıkar. Buna rağmen birbirimiz acımasızca eleştirmeyi hak sayarız. Bizim gibi yaşamayan bizim gibi düşünmeyen insanları asarız En acımasızca eleştirilerimizi yukarıya tırmanmış veya merdivenlerin ortasına gelmiş ve çok sevilen  insanalara yaparız. Onları, insan içine çıkamayacak duruma düşürmekten gizli bir zevk alırız.. Kişisel hırslarımızdan gözlerimizin döndüğünü ve etrafa ne kadar zarar verdiğimizi görmezden gelerek VİCDAN denilen kelimenin ne anlama geldiğini hatırlamaktan imtina ederiz. Sevmediğimiz kişiye saygı göstermeyi bilmeyiz.

Bu "insan olmak "sa ben insan olmak istemiyorum.

Kalbimi acıtan , muhtemelen ailesini perişan etmiş olan bu yazıların hepsi bir gün bu insanlar için yazılmayacağının garantisi yok..

Yok olan bir hayatın, annesiz büyüyecek bir bebeğin, kendisinin bile cevaplayamayacağı saçma sorulara maruz kalan ve acının en dibini yaşayan bir kocanın, evladını kaybetmiş bir annenin "AH" ını  ilerleyen zamanlarda nasıl  tutacağını göreceğiz..Çünkü ben inanıyorum ki "hesapların hepsi" bu dünyada görülüyor.

Hiç yorum yok: